6 Ocak 2013 Pazar

Allah Beni Böyle Yaratmış | Pucca


Allah Beni Böyle Yaratmış | Pucca

Tüm ön yargı ile kurulmuş laflara aldırış etmeden Pucca'yı severek okuyanlardanım.Sıkı takipçisi bile diyebiliriz.Pucca edebiyat dünyasına ne kazandırıyor umurumda değil.Pucca gençliğe ne katıyor umurumda değil.

İşte benim favori olayımdır. "Utku benim kocam oluyor."

İlk iki kitabını okuyanlar bilir ki Pucca en doğal halini hep yansıttı.Ama üçüncü kitabı ile Pucca kendini daha da aştı.
Okurken sıkılmayacaksınız.
Okurken sayfalar arasında kaybolup gideceksiniz.
Okurken perşembe akşamı saat 20:00'da Aşk-ı Memnu izliyormuşçasına olaylara kapılacak, Ankaralı ile Pucca'nın garip ilişkisine kafa yoracaksınız.
Zekadan ve insanlıktan yoksun sevgilisine küfürler edecek,bazen Pucca'nın hareketlerine de deli olacaksınız.
Sonunda kaynana adayını bir kahve fincanında boğup 7 parçaya bölüp 7 ülkeye dağıtmak isteyeceksiniz.

"Arkadaş arkadaşın pezevengidir." bölümü benim için başlık olarak fazlasıyla anlamlıydı.
Pucca sadece eğlendirir mi? Hayır Pucca sonlara yaklaştıkça canınızı da yakabilir.Cümlelere kendinizi öyle kaptırırsınız ki Pucca'nın canının yandığı her an sizde en az onun kadar acı çekersiniz.

Pucca'nın en doğal halinden bile doğal olan Allah Beni Böyle Yaratmış okunmaya değer.

Eğer okuduğum her kitap bana edebi bir kazanç sağlamalı kısmen bir kişisel gelişim kitabı olmalı diyenlerden değilseniz alın okuyun. (derim)


Yayın Evi: Okuyanus 
Yayın Yılı: 2012
Sayfa Sayısı:  341
Arka Kapak

Sanal âlemin en bilinen isimlerinden PuCCa, hikâyelerine kaldığı yerden devam ediyor. İlk kitabı "Küçük Aptalın Büyük Dünyası" ile bol bol güldüren, ikinci kitabı "Ve Geri Kalan Her Şey" ile yer yer hüzünlendiren PuCCa, serinin üçüncü kitabı "Allah Beni Böyle Yaratmış"ta "Ayaklarına kadar uzanan simsiyah montu ile Kenan İmirzalıoğlunun içerisine bisiklet pompasıyla hava basmışlar gibi duruyordu" diye tanımladığı, şimdiye kadar hiç yazmadığı Ankaralıyla ilişkisini ve üniversite hayatını anlatıyor... 



"Yediğini, içtiğini, gezdiğini gördüğünü değil, bize başına neler geldiğini söyle" dedirten tek yazar olma özelliğini kimselere kaptırmayan PuCCa, bu kez de ilk paragraftan itibaren onu neden bu kadar sevip merak ettiğimizi bize yeniden kanıtlıyor.



Bu arada, bizden duymuş olmayın ama, yine çok güleceğiz!

2 Ocak 2013 Çarşamba

Okuyorum: Allah Beni Böyle Yaratmış | Pucca


 Pucca'yı severek okuyan kısımda yer alanlardanım.İlk iki kitabını severek okudum gittim geç de olsa üçüncü kitabını da aldım.Kısa sürede biteceğine ve finallere yaklaşırken kafamı dağıtacağına eminim.Daha ilk sayfalardan seni seviyorum be kadın ne eğlenceli yazıyorsun dedim.

Arka Kapak
Sanal âlemin en bilinen isimlerinden PuCCa, hikâyelerine kaldığı yerden devam ediyor. İlk kitabı "Küçük Aptalın Büyük Dünyası" ile bol bol güldüren, ikinci kitabı "Ve Geri Kalan Her Şey" ile yer yer hüzünlendiren PuCCa, serinin üçüncü kitabı "Allah Beni Böyle Yaratmış"ta "Ayaklarına kadar uzanan simsiyah montu ile Kenan İmirzalıoğlunun içerisine bisiklet pompasıyla hava basmışlar gibi duruyordu" diye tanımladığı, şimdiye kadar hiç yazmadığı Ankaralıyla ilişkisini ve üniversite hayatını anlatıyor... 



"Yediğini, içtiğini, gezdiğini gördüğünü değil, bize başına neler geldiğini söyle" dedirten tek yazar olma özelliğini kimselere kaptırmayan PuCCa, bu kez de ilk paragraftan itibaren onu neden bu kadar sevip merak ettiğimizi bize yeniden kanıtlıyor.

Bu arada, bizden duymuş olmayın ama, yine çok güleceğiz!

1 Ocak 2013 Salı

Empati | Adam Fawer

Empati | Adam Fawer

Bir Olasılıksız heyecanı yaşamaya hazır mısınız?
Hatta Olasılıksız'dan daha iyi bir kitaba hazır mısınız?

Adam Fawer Olasılıksız'ın nefessiz sayfalarından kopup daha karışık ama bir kadar da iyi bir kitap istiyorsanız Empati ile doğru tercihi yaparsınız.Uzun süredir böylesine soluksuz bir kitap okumadım.
İçinde yazan her kelimeyi dikkatle okuyacaksınız.Kaçırdığınız her kelime için tekrar dönüp, okuyacaksınız.Bir gün bırakırsanız çok büyük şeyler kaybedeceğinizi düşüneceksiniz.
Kesinlikle tüm dikkatinizi verip okumanız gereken bir kitap.

Cümlelerin büyüsüne kapılıp benim gibi yanınıza birde not defteri alabilirsiniz.
Belki uzun zamandır bu kadar bilgi alabildiğim aynı zaman da da içine kapıldığım bir roman olmamıştı.

Sonlara doğru tekrar karışıklıkları artmış olsa da sonuna kadar geldiğimde iyi ki okumuşum dedim.

Yayın Evi: APRIL YAYINCILIK
Yayın Yılı: 2011
Sayfa Sayısı:  640
Arka Kapak
OLASILIKSIZ'IN YAZARI ADAM FAWER'LA YENİ BİR YOLCULUĞA HAZIR MISIN?
Yaşamınızın kontrolü sizde değil!
Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. 
Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz. 
Bu kitabı kapatabilirsiniz. 
O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz. 
Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz. 
Ama sorun şurada: ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. 
Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. 
Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. 
Bu nedenle hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz onu yapın. Sadece isteklerinizin tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın. 
EDEBİYAT, BİLİM VE FELSEFE RUHUNUZA AKACAK, 
OKUDUKÇA BAĞLANACAK, BAĞLANDIKÇA OKUYACAKSINIZ. 

18 Aralık 2012 Salı

Okuyorum: Empati | Adam Fawer


Kitabı ne zaman aldığımı bile unuttum ama daha yeni başladım.Kitap aldığımda kullanılmamışken şimdi 5 kişinin elinden geçmişe benziyor.Neyse ki sonunda ödünç alan arkadaşımdan yalanla dolanla kitabımı aldım ve okumaya başladım.Başlardan çıkardığım tek şey en az Olasılıksız kadar karışık.

OLASILIKSIZ'IN YAZARI ADAM FAWER'LA YENİ BİR YOLCULUĞA HAZIR MISIN?
Yaşamınızın kontrolü sizde değil!
Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. 
Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz. 
Bu kitabı kapatabilirsiniz. 
O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz. 
Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz. 
Ama sorun şurada: ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. 
Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. 
Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. 
Bu nedenle hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz onu yapın. Sadece isteklerinizin tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın. 
EDEBİYAT, BİLİM VE FELSEFE RUHUNUZA AKACAK, 
OKUDUKÇA BAĞLANACAK, BAĞLANDIKÇA OKUYACAKSINIZ. 

16 Aralık 2012 Pazar

Beni Yalnız Sen Anlarsın | Emma Burstal

Beni Yalnız Sen Anlarsın | Emma Burstal
Umutsuz Ev Kadınları'nın bir alt versiyonu olup cümle fazlalığı olan bir kitap olmuş.Cümle fazlalığından kastım çok kel alaka kısımlar var.İster istemez o uzun anlatımlar ve uzun ve gereksiz anlatımlar ile kitabın o anki konusundan uzaklaşıyorsunuz.

Çok mu vasat? Hayır değil aslında konusu bir o kadar güzel ama yazarın anlatımında bir sıkıntı var.Ara ara çok eğlendiğim de oldu ama bu anlar çok uzun sürmedi.

İnat ettim ve sırf okumak için okudum.
Atladığım dayanamadığım yerler oldu.
Sonuna kadar okumamda inadımla birlikte Percy'nin hayatını merak etmemin de katkısı var.Hiçbiriyle değil ama onun hayatıyla fazlasıyla ilgilendim.Onun yavaş yavaş kumara olayına gömülmesi,kocası ile ilişkisi,eğitmeni ile arasındaki ilişki derken fazlasıyla ilgi çekiciydi.
Carmen çok bilindik ve en az kitap kadar sıkıcıydı.
Patrice zaten geri planda gibiydi.En azından benim için öyleydi sonuna gelene kadar.
Suzanne tipik kariyer de yaparım çocukta modunda bir kadındı sevemedim.

Hakkını da yemeyeyim son 100 sayfa kala bir hareketlik bir canlanma bir şoklanma oldu.Şoklar kesinlikle çok iyiydi.Ama bu kadar ile kaldı.O son 100 sayfada bile atladığım yerler oldu.

Bu kitabın bana verdiği en iyi ders bundan sonra yayınevine göre kitap almamam gerektiğidir.
Yayın Evi: Epsilon
Yayın Yılı: 2009
Sayfa Sayısı: 448
Arka Kapak
Londra’nın güney batısında yeni açılan şık spor salonuna üye olan dört kadın bir yandan mekik çekip pilates yaparken bir yandan da çene çalıp dertlerini paylaşırlar ve zamanla sıkı dost olurlar.
Bu dostluk onları sıkı sınavlardan geçirir ama birlikte olmaktan vazgeçemezler.
Uzun zamandır mesleğini yapmayan öğretmen Percy, kocasının kıskançlığına boyun eğip hukuk okumasına rağmen ev kadını olan Patrice, sakatlanarak bale kariyerine son vermek zorunda kalıp içmimar olan Carmen ve başarılı bir üst düzey yönetici olan Suzanne…
Kahramanlarımızın kendi hikâyelerini ve birbirleriyle arkadaşlıklarını okurken kitabı elinizden bırakamayacaksınız.

“Eğlenceli, duygusal, hareketli… Bu güzel romanda her şey var!”
Penny Vincienzi

“Eğlenceli ve samimi… Nihayet gerçek kadınlar hakkıında yazılmış bir kitap okudum!”
Amanda Platell