 |
Rita Hunter
Epsilon Yayınları
2013 |
Sophie Langford çileden çıktığında birilerinin
hayatı kökten değişecekti...
Sevgi dolu bir ailede büyüyen Sophie’nin huzur, zenginlik ve bolca
sıradanlıkla geçen hayatındaki tek renk, seneler önce bir kazada
ailesini kaybeden kuzeni Liliana’ydı.
Ailesine katıldığı ilk günden itibaren anne ve babasının sevgisi de
dahil ona ait her şey üzerinde sinsice hak iddia eden kuzenini
kabullendiğini sanıyordu Sophie. Hatta Liliana baş döndüren güzelliğiyle
ilk aşkını elinden aldığında bile bu kabulleniş elini kolunu
bağlamıştı, çünkü babasına Liliana’ya asla kızmayacağına ve onu
seveceğine dair söz vermişti.
Ancak sabrının da sınırları vardı ve bir gün o sınırlar küçük bir
olayla ortadan kalktığında Sophie’nin aklındaki tek şey kuzeninin meydan
okuyuşuydu.
“İlgimi hak eden erkeği bulduğumda onu baştan çıkarmayı dene... Tabii
becerebilirsen...” demişti kuzeni. Eh madem istediği buydu...
Leighton Kontu Brendan Blackmore... Kibirli, buz gibi ve ulaşılmaz bir
soyluydu. İnsanda merak, heyecan ve nefret uyandıran onca meziyete sahip
bu adamın ilgisini çekmek göründüğünden çok daha zordu. Üstelik o ve
Liliana birbirlerinden fazlasıyla hoşlanıyorlardı. Ancak Sophie
kararlılığının önüne hiçbir kuvvetin çıkmasına izin veremezdi, çünkü
Liliana başına gelecekleri çoktan hak etmişti. Üstelik Brendan
Blackmore’u her gördüğünde hissettiği kalp çarpıntısı ve umutsuz arzu
başka hiçbir teşvike yer bırakmayacak kadar güçlü ama bir o kadar da
ürkütücüydü.
Sophie’ye göre Brendan’a dokunmak buzla yanmaktı ve Sophie yanmak istiyordu.
İkisini bir araya getiren skandal, onları artık geri dönüşü olmayan bir
yola soktuğunda Sophie ya pes edecek ya da imkânsız gibi
görünse de mutluluk için sonuna kadar direnecekti.
Diyorum ki;
Ateş Serisi'nin ikinci kitabı ama benim gönlümde birinci
sıraya sahip oldu.
Rita Hunter, tarihi aşk kurgularında özel bir isim olarak
yer alacak. Zamanla bizlerle buluşturduğu kitaplarıyla da bunu kanıtlıyor. Özel
ve güzel bir kalemi var. Bazen kahkaha attırır bazen de sizi üzebilir. Ama
içinizdeki heyecan sönmeden sayfalar elinizde akıp gider. Her karakteri de
birbirinden farklı olur ve sizi sıkmaz.
Bu serinin ilk kitabını da okudum lakin nedense Brendan
karakteri yüzünden Ruhun Ateşi beni benden aldı. Bir ara aşık oldum diye
bağırarak gezmeme bile sebep olmuş olabilir.
Bir üçleme olsa da herhangi birini okuyarak da
başlanılabilir. Üç güzel adamın o tatlı, sert aşklarını ve yola gelişlerini
ayrı ayrı sevdim. Ama Brendan'ı daha fazla sevdim.
Rita Hunter adı ile çıkan
her kitap elimde mevcut. Her birini okudum ve yenilerini bekliyorum. Yine de
Brendan sayesinde Ruhun Ateşi, defalarca açıp okuduğum tek kitabı oldu. Zaten
ben çok nadir okuduğum kitabı tekrar okurum. Ne zaman kalbim biraz aşk'a
ihtiyaç duysa açıp okuyorum.
Bu kadın aşkı çok güzel anlatabilen bir kaleme sahip. Hala
onu okumamış olanlar varsa buyrun size küçük bir alıntı bırakıyorum; "Sen
benim buz tutan ruhumun ateşisin."