9 Ağustos 2012 Perşembe

Kış Bahçesi | Kristin Hannah



 

 Kış Bahçesi | Kristin Hannah
 
Kitabı bitirdiğinizde Kış Bahçesi ismi o kadar anlamlı ve güzel gelecek ki size daha da seveceksiniz. Kristin Hannah kalemini konuşturmuş.İlgisiz bir annenin etrafında dönen basit bir hikaye gibi geliyor başlarda ama yavaş yavaş masallarla sürükleniyorsunuz.Hikayenin içinde olmasını başlarda biraz garipsedim derken bir anda asıl karakterleri bırakıp sadece masalı dinlemek istedim.
Anya'nın karakterini çözmeye çalışırken Vera'nın hayatında kayboldum.
Mere ve Nina'nın zıt hayatlarını da unutmamış Kristin merak edenlere onların neler yaptığını de eklemiş sonlarda en çok buna sevindim.Kitabın sonuna doğru geldikçe içim burkuldu.
Vera'nın,Anya'nın,Meredith'in keşkeleri arasında kaybolup gidiyorsunuz.Şurdan sonra akıcıydı diyemiyorum her satırı su gibi akıp geçti.Bir süre sonra merak duygunuz sizi ele geçirip daha da hızlı okumanızı sağlayacak ve bir bakmışsınız sonsöz'desiniz.

Kitabı alırken beni tarih kısmı korkutmuştu.Tarihi severim ama bu sefer başka bir milletin tarihini okuyacaktım.Ama korkum yersiz çıktı.Sıkılmaktan ziyade merakla okudum.

Son olarak bu kitabında da gözlerim oldu Kristin bir kere de yapma şunu olur mu?

Arka Kapak >>
Meredith ve Nina Whitson birbirine taban tabana zıt karakterlerdeki kız kardeşlerdir. Biri evde kalıp çocuklarına bakmış ve aile işinin başına geçmiş, diğeriyse hayallerinin peşinden gidip dünyayı gezmiş ve ünlü bir foto muhabir olmuştur. Ancak sevgili babaları hastalandığında bu birbirine yabancı iki kadın, kendilerini yine bir arada, şimdi bile kızlarına herhangi bir avuntu vermeyen, aşırı mesafeli anneleri Anya’nın yanında bulacaktır. Anneleriyle aralarındaki tek bağ, onun, çocukluklarında bazı geceler kızlara anlattığı bir Rus masalıdır.
Ölüm döşeğindeki babalarınınsa, hayatındaki kadınlardan son bir arzusu vardır. Anya kızlarına bir masal anlatacaktır; yıllar önce başladığı ama hiç bitirmediği o masalı. Hem de bu kez sonuna kadar.
Bu masal daha önce duydukları hiçbir şeye benzememektedir; altmış yıldan uzun bir zamanı kapsayan, savaş mağduru Leningrad’da başlayıp günümüz Alaska’sına kadar uzanan, sürükleyici, gizemli bir aşk hikâyesi. Nina’nın gerçeği açığa çıkarma konusundaki saplantısı, onları annelerinin geçmişlerinde, ailelerini tümüyle sarsacak ve tamamen değiştirecek bir sır öğrenecekleri, beklenmedik bir yolculuğa sürükler.
İlk sayfasından son sayfasına kadar büyüleyen Kış Bahçesi, hem epik bir aşk hikâyesi hem de yaşamları kesişen kadınların detaylı bir portresi olması bakımından nadir bulunur bir eser. İlham verici şiirsel yazımıyla, son sayfa okunduktan uzun süre sonra bile okuyucunun aklından çıkmayacak.
“Okuyucular, anne ve kızlar yakınlaştıkça hem gülmekten hem de ağlamaktan kendilerini alamayacaklar.”
-Publishers Weekl

Yayın Evi: Pegasus
Yayın Yılı: 2012
Sayfa Sayısı: 512


Birkaç Okuyucu Yorumu:

(Yorumlar Kitapyurdu.com'dan alıntıdır.)
  • Başlarında bitiremeyeceğimi sandığım fakat sonlarında bitmesin diye düşündüğüm keyifli bir kitap...insanın ailesiyle olan ilişkilerini gözden geçirmesini ve her hayatın neler gizlediğini çok güzel bir dille anlatmış yazar...tavsiye ederim.
  • Bu kitap atesbocegiyolu kizlarindan da guzeldi.Tek kelime ile Muhtesem.Hele sonlarina dogru elinizden birakamiyor,bitmesini de istemiyorsunuz. Ama Surpriz bir final ile sonlaniyor.Mendillerinizi hazirlayin.Simdi de ucuncu kitabini okuyacagim.Onunda muhtesem olduguna eminim.
  • Çok güzel bir hikaye, çok güzel bir kurgu. Gerçi ben bazı detayların romanların içerisinde çok fazla anlatılmasına karşıyım bence bunlar aşkı bozan detaylar, her şeyi o kadar derin yazmaya gerek yok. Okuyanlar ne dediğimi anlamışlardır. Fakat olaylar çok güzel kurgulanmış, karakterler çok güzel kurgulanmış. Aşk her millette çok güzel, savaş her millette çok korkunç..  
  • Ilk 200 sayfasına katlanabilirseniz, sonu cok etkıleyıcı tarihi bır roman halını alıyor. Gecmıste gecen kısım cok etkıleyıcı yazılmıs. Sankı bu donemdekını yazan kısı ılkokul ogrencısı, gecmısi yazan nobel odullu gıbı arda adaglar kadar fark var. Ama sırf tarihı okumak ıcın deger. Cok etkıleyıcıydı. 

2 yorum:

  1. Ben de şimdi bitirdim, biraz sonra bloğumda paylaşacağım. Gerçekten ilk kısmı sıkıcı, hatta çocuklarına hiç bir yakınlığı, sevgisi olmayan bir anne nasıl olur düşüncesiyle anlamsızdı da. Ama müthiş bir final bölümü.

    YanıtlaSil
  2. Evet ilerledikçe kitabın tadını alıyor insan.

    YanıtlaSil