"Ayna ile yüzüm arasında birkaç santim kala durdum ve parmaklarımı
yüzümde gezindirdim usulca. Sanki akmış makyajım, siyaha boyamıştı
yüzümü. Arasına gözyaşları dolsun diye kuruyan dudaklarım, yüzümün
siyahına inat pespembeydi. Gözlerim ise, kıpkırmızı. Ne acı bir renk
cümbüşüydü bu. Kader tanrısının acı paletine, renkleri boşaltması gibi…
Ve yüzümde, görünmez ayak izleri vardı sanki. Biri, çiğneyip geçmiş ve
en yukarı tırmanmış gibiydi. Alnımı biraz geçince, tam yukarıda durup
kendini aşağı bırakmış… Yani gencecik yüzümde, ölü bir ruhun ayak izleri
vardı sanki.
Parmaklarım, tam bir yıldır düğümü çözülmeyen
boynuma kaydı. Sanki ağlasam, tam oradan biri konfeti patlatacak ve
gözyaşı yerine simsiyah konfetiler süzülecekti yanaklarımdan. Küvetin
taşan suları ayaklarıma değerken, içimin taşan suları yanaklarımdan
sessizce akıverdi."
Beklenen kitap geliyor.
Ölüme Fısıldayan Adam çok yakında çıkıyor!
Ölüme Fısıldayan Adam çok yakında çıkıyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder