9 Aralık 2015 Çarşamba
Ahmet Batman Geliyor!
Soğuk Kahve, Sabah Uykum ve Bana İkimizi Anlat bugün milyonlarca okura ulaşarak ülkemizdeki en çok okunan kitaplar oldular. Bu başarı her ne kadar benim gibi görünse de, asıl başarı sizin bana verdiğiniz destek ve sevgi de gizlidir. Bu zamana kadar beni hiçbir şekilde yalnız bırakmadığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Sizlerden aldığım güçle dördüncü kitabımı yine siz değerli okurlarıma sunuyorum... Korkma Kalbim 15 Aralık'da sizlerin misafiri olmaya geliyor. Kitaplığınızda ya da başucunuzda yeri hazır mı? Her kitabımda sizlere hayata geç kaldığımızdan söz ettim... En son kitabımda gidin ve sevdiğiniz insana ''Bana İkimizi Anlat'' deyin dedim. Bir çoğumuz korktu bunu söylemekten, sustu ve geç kalmaya devam etti. Şimdi kalbinize bir şans verin ve ona ''Korkma Kalbim'' deyin. Sevgi, saygı ve dua ile...
Korkma Kalbim // Ahmet Batman
Ahmet Batman Facebook sayfasından alıntıdır.
6 Aralık 2015 Pazar
Naftalin Kokulu Mektuplar | Mine Baki
![]() |
BASKI YILI: 2015
YAZAR: MİNE BAKİ
SAYFA SAYISI: 152
YAYINEVİ: EMRE YAYINLARI
|
"Seni mektupla da olsa öpmek büyük
şey" diyor Ahmed Arif. Bu yüzden naftalin kokulu mektuplar gönderdim
sana... Sevgilim, Kokun ne kadar da İstanbul... İçime çekerken seni esip
geçiyor içimde hatıralar. Dokunuşların dalgalanıyor yüreğimde. Umuttur,
gözlerinin ormanında koşmak delice, ve ellerinin beyazlığını gündüz
bilmek senin.. Sen yine de gözyaşlarını gece, hüznünü katran karası et
günlerime. Hiç şikayet etmem, Ve bilesin ben ne kadar özlersem o kadar
da aşık olurum sana hanım eli kokarken bahçelerde, bir bardak çayın
deminde özlemini solurken... Seni anlatırken yüreğimdeki İstanbul'a.
Diyorum ki;
Tadı damağımda kalsın istedim.
Her bir sayfa da bir hikaye gördüm.
Her bir mısra da bir yaşanmışlık buldum.
Taze yazarın kaleminde kendi aşklarımı gördüm. Kendimi bulduğum her cümlesinde yüzümde hafif bir tebessüm oluştu. Ben kendimi buldum diye çok daha sevdim. Ruhum yenilendi. Biraz da buruk bir hale girdim.
Son sayfalarını düşündüğüm kadar ağır ilerletemedim. Ama olsun tadı damağımda kaldı.
Velhasıl kelam, Naftalin Kokulu Mektuplar yüreğinde yaşanmışlığı olan herkese dokunacak bir kitap...
25 Kasım 2015 Çarşamba
Değişim
Yeni kitaplar,
Yeni hayatım,
Yeni bir ben lazım bana diyerek girdiğim değişim ve bloglarda eskisi kadar aktif olma aşkımla Okuyan Entel olarak başladığım bu yolda Tersokur ile devam etme kararı aldım. Biraz da kitaplar harici herşeyi konuştuğum Tersimpictir.blogspot.com ile uyumlu olmalarını sevdim.
22 Kasım 2015 Pazar
Çekiliş Sonuçları #3
Çekilişi www.cekilisyap.com adresini kullanarak yapmış bulunmaktayım. Ve kazanan cangz oldu. 4n1k ve Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku isimli kitaplar ve sürpriz bir ek kitabı kendisi ile iletişime geçtikten hemen sonra göndereceğim. Tebrik ederim. :)
13 Kasım 2015 Cuma
Düşman | Meryem Coşkunoğlu
![]() |
Yazar: Meryem Coşkunoğlu
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Baskı Yılı: 2015
Sayfa Sayısı: 583
|
Kasveti en az kendisi kadar büyük uçurumdan
düşen kadın, kendini karamsar adamın kanlı ellerinde bulmuştur. Kanlı
eller, yeni kurbanına kavuştuğu gibi parmaklarını ince boğaza sarmaya,
beyaz teni morartmaya başlamıştır. Miras diye ortaya atılan bir iddia,
hem ilk hem de son yalandır. Bu yalan, yaprak gibi savrulan yorgun ve
kırık bedenin en büyük kalp ağrısıdır. Savaşçı ruhun silahını tutan
duygusuz adam, ruhu silmeye meyillidir. lakin zehirden doğan beden onu
etkisi altına alacaktır.
Benliğini arayan bir adam, alevleriyle dansa davet eden ateşi harlayan bir kadın;iki düşmanın hikayesi.
Benliğini arayan bir adam, alevleriyle dansa davet eden ateşi harlayan bir kadın;iki düşmanın hikayesi.
Diyorum ki;
Düşman, benim Wattpad uygulaması sayesinde tanıştığım bir hikayeydi. Soluksuz okudum. Kurgusunu sevdim. Her bölümü sabırsızlıkla bekleyip, sindire sindire okudum. Meryem, 1999 doğumlu genç bir kızdı. Ama kelimelerini sevdim. Kurgusunu sevdim. Yarattığı Uzay Soykır'ı sevdim. Sadist bir tarafı olan kısımları sevmekten bahsetmiyorum. Ama Uzay Soykır'ın farkını sevmiştim.
4N1K'dan sonra ikinci kez bu uygulamadan çıkan bir kitabı aldım. Kapağı görür görmez vuruldum. Fazlasıyla Uzay ve Ecre'yi yansıtıyordu.
İşte herşey kitap elime geçene kadar güzeldi...
Kitabı aldım. İzin günümde okuyayım dedim. Tabi merakıma yenilip uygulamaya son eklediği kısımdan sonrasını okumak istedim. 583 sayfası olan kitabı çevirdim. Çevirdim. En son Wattpad uygulamasında okuduğum yer 563. sayfadaydı. Hayatımda bir süredir ciddi anlamda böyle beni hayal kırıklığına uğratan bir kitap olmamıştı. Ben 20 sayfa için gidip kitabı almıştım. Kitaba verdiğim paraya değil de finalinin bu hızlı halini sevemedim. O tatlı heyecanım için üzüldüm.
Ben sayfa sayısını görünce heyecanlanan sıradan bir okuyucuyken sadece uygulamadakinden farklı 20 sayfa okudum. Yazarına ulaşıp bu yorumumu ona yapabilirim. Ama taze bir yazara hevesini kırabilecek sözler söylemek istemiyorum.
Geriye kalan sayfaları okudum. Bir tarafım dedi ki bu kız öyle bir final yazmıştır ki 20 sayfa acısını unutursun. Ama yine olmadı. İkinci bir hayal kırıklığı yaşadım. Ne Uzay Soykır'a doyabildim. Ne de hikayeye... Tadı damağımda kaldı. 'Kitap bitti, ben de bittim.' demek isterdim. Ama olmadı. Görkem ile alakalı kısım sürpriz oldu ama bu kadar. Çok üzüldüm. Hiç unutamayacağım bir final bekledim. Uzay ve Ecre'nin tutkulu sahnelerindeki anlamsızlık, sırf iyi bir cümle kurmak için kurulan bir iki cümle ve 'Ölmek için fazla ölüsün' cümlesi beni yorumsuz bıraktı. Wattpad'in o güzel hikayesi Ölüme Fısıldayan Adam'ın cümlesiymiş gibi gelen bu cümleyi görmek istemezdim.
Yine de Uzay Soykır'ı tanımak güzeldi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)