10 Ağustos 2012 Cuma

Okuyorum: Gece Yolu-Kristin Hannah


Her gün sahur hazırla,iftar hazırla,misafir ağırla,çay ver diye dolu dolu geçse de zamanlarım sahurdan sonra hikaye yazmaktan vakit ayırıp bir şekilde yine alıyorum kitaplarımı elime..
Bir Hannah kitabı bitirip hemen diğerine başladım. 
Yorumlardan sonrada tek isteğim ağlatma beni Kristin.

Arka Kapak >>

Ateşböceği Yolu, Kış Bahçesi ve Gerçek Renkler kitaplarının yazarı Kristin Hannah’ın aşka ve kaybetmeye dair dokunaklı yeni romanı

Hayat size bir dizi seçenek sunar. Beklemek... Geçmişe tutunmak... Unutmak... Affetmek...
Siz hangi yolu seçerdiniz?

On sekiz yıldır çocuklarının ihtiyaçlarını her şeyden üstün tutan Jude Farraday’in ikizleri Mia ile Zach zeki ve mutlu birer gençtir. Defalarca evlatlık verilen ve karanlık bir geçmişe sahip olan Lexi kısa sürede Mia’nın en yakın arkadaşı ve bu birbirine bağlı ailenin de bir parçası olur.
Jude çocuklarının iyi bir yaşam sürmesi ve tehlikelerden uzak olmaları için her şeyi yapmıştır. Ancak lisedeki son yılları hepsini büyük bir sınavdan geçirir ve sıcak bir yaz gecesi, verilen yanlış bir kararla hepsinin hayatları altüst olur. Farraday ailesi göz açıp kapayıncaya kadar paramparça olacak, Lexi her şeyini kaybedecektir. Sonraki yıllarda, hepsi o gecenin doğurduğu sonuçlarla yüzleşir ve unutmaya çalışır. Ya da affetme cesaretini kendinde bulmaya...
Hayat dolu ve evrensel bir roman... Gece Yolu annelik, kimlik, aşk ve affetmeye dair soruları derinlemesine işliyor. Hem kaybetmenin verdiği şiddetli acıyı hem de ümidin hayret verici gücünü gözler önüne seren aydınlatıcı, yürek parçalayıcı bir roman. Kristin Hannah aile özlemi, insan kalbinin direnci ve sevdiklerimizi affetme cesaretine dair unutulmaz bir hikâyeyi olabilecek en iyi şekilde anlatıyor.

“Gece Yolu insan ruhunun affetme konusundaki eşsiz gücüne dair özel bir kitap.” -New York Journal of Books

“Gece Yolu’nu okuyup da hikâyesinden ve karakterlerden etkilenmemeniz imkânsız. Kitabı bitirdikten sonra bile etkisini birkaç gün üzerinizden atamayacaksınız.” -The Huffington Post

“Gece Yolu’nu son sayfasına kadar ağlayarak okuyacaksınız.” -The Daily Mail

9 Ağustos 2012 Perşembe

Kış Bahçesi | Kristin Hannah



 

 Kış Bahçesi | Kristin Hannah
 
Kitabı bitirdiğinizde Kış Bahçesi ismi o kadar anlamlı ve güzel gelecek ki size daha da seveceksiniz. Kristin Hannah kalemini konuşturmuş.İlgisiz bir annenin etrafında dönen basit bir hikaye gibi geliyor başlarda ama yavaş yavaş masallarla sürükleniyorsunuz.Hikayenin içinde olmasını başlarda biraz garipsedim derken bir anda asıl karakterleri bırakıp sadece masalı dinlemek istedim.
Anya'nın karakterini çözmeye çalışırken Vera'nın hayatında kayboldum.
Mere ve Nina'nın zıt hayatlarını da unutmamış Kristin merak edenlere onların neler yaptığını de eklemiş sonlarda en çok buna sevindim.Kitabın sonuna doğru geldikçe içim burkuldu.
Vera'nın,Anya'nın,Meredith'in keşkeleri arasında kaybolup gidiyorsunuz.Şurdan sonra akıcıydı diyemiyorum her satırı su gibi akıp geçti.Bir süre sonra merak duygunuz sizi ele geçirip daha da hızlı okumanızı sağlayacak ve bir bakmışsınız sonsöz'desiniz.

Kitabı alırken beni tarih kısmı korkutmuştu.Tarihi severim ama bu sefer başka bir milletin tarihini okuyacaktım.Ama korkum yersiz çıktı.Sıkılmaktan ziyade merakla okudum.

Son olarak bu kitabında da gözlerim oldu Kristin bir kere de yapma şunu olur mu?

Arka Kapak >>
Meredith ve Nina Whitson birbirine taban tabana zıt karakterlerdeki kız kardeşlerdir. Biri evde kalıp çocuklarına bakmış ve aile işinin başına geçmiş, diğeriyse hayallerinin peşinden gidip dünyayı gezmiş ve ünlü bir foto muhabir olmuştur. Ancak sevgili babaları hastalandığında bu birbirine yabancı iki kadın, kendilerini yine bir arada, şimdi bile kızlarına herhangi bir avuntu vermeyen, aşırı mesafeli anneleri Anya’nın yanında bulacaktır. Anneleriyle aralarındaki tek bağ, onun, çocukluklarında bazı geceler kızlara anlattığı bir Rus masalıdır.
Ölüm döşeğindeki babalarınınsa, hayatındaki kadınlardan son bir arzusu vardır. Anya kızlarına bir masal anlatacaktır; yıllar önce başladığı ama hiç bitirmediği o masalı. Hem de bu kez sonuna kadar.
Bu masal daha önce duydukları hiçbir şeye benzememektedir; altmış yıldan uzun bir zamanı kapsayan, savaş mağduru Leningrad’da başlayıp günümüz Alaska’sına kadar uzanan, sürükleyici, gizemli bir aşk hikâyesi. Nina’nın gerçeği açığa çıkarma konusundaki saplantısı, onları annelerinin geçmişlerinde, ailelerini tümüyle sarsacak ve tamamen değiştirecek bir sır öğrenecekleri, beklenmedik bir yolculuğa sürükler.
İlk sayfasından son sayfasına kadar büyüleyen Kış Bahçesi, hem epik bir aşk hikâyesi hem de yaşamları kesişen kadınların detaylı bir portresi olması bakımından nadir bulunur bir eser. İlham verici şiirsel yazımıyla, son sayfa okunduktan uzun süre sonra bile okuyucunun aklından çıkmayacak.
“Okuyucular, anne ve kızlar yakınlaştıkça hem gülmekten hem de ağlamaktan kendilerini alamayacaklar.”
-Publishers Weekl

Yayın Evi: Pegasus
Yayın Yılı: 2012
Sayfa Sayısı: 512


Birkaç Okuyucu Yorumu:

(Yorumlar Kitapyurdu.com'dan alıntıdır.)
  • Başlarında bitiremeyeceğimi sandığım fakat sonlarında bitmesin diye düşündüğüm keyifli bir kitap...insanın ailesiyle olan ilişkilerini gözden geçirmesini ve her hayatın neler gizlediğini çok güzel bir dille anlatmış yazar...tavsiye ederim.
  • Bu kitap atesbocegiyolu kizlarindan da guzeldi.Tek kelime ile Muhtesem.Hele sonlarina dogru elinizden birakamiyor,bitmesini de istemiyorsunuz. Ama Surpriz bir final ile sonlaniyor.Mendillerinizi hazirlayin.Simdi de ucuncu kitabini okuyacagim.Onunda muhtesem olduguna eminim.
  • Çok güzel bir hikaye, çok güzel bir kurgu. Gerçi ben bazı detayların romanların içerisinde çok fazla anlatılmasına karşıyım bence bunlar aşkı bozan detaylar, her şeyi o kadar derin yazmaya gerek yok. Okuyanlar ne dediğimi anlamışlardır. Fakat olaylar çok güzel kurgulanmış, karakterler çok güzel kurgulanmış. Aşk her millette çok güzel, savaş her millette çok korkunç..  
  • Ilk 200 sayfasına katlanabilirseniz, sonu cok etkıleyıcı tarihi bır roman halını alıyor. Gecmıste gecen kısım cok etkıleyıcı yazılmıs. Sankı bu donemdekını yazan kısı ılkokul ogrencısı, gecmısi yazan nobel odullu gıbı arda adaglar kadar fark var. Ama sırf tarihı okumak ıcın deger. Cok etkıleyıcıydı. 

Çekilişler



Şanssızlığımı daha fazla vurgulamamak adına ben katılmıyorum. Ama duyurmadan olmaz değil mi? =)

1- Tık

2- Tık

7 Ağustos 2012 Salı

Diriliş: Çanakkale 1915


Tarih araştırmacısı ve yazar Turgut Özakman'ın Diriliş adlı eserinden beyazperdeye aktarılan film yönetmenliğini Yeşim Sezgin üstleniyor. Yapım firması Fida Film. 
Çekimlerin tamamı da Çanakkale çevresinde gerçekleştiriliyor. Balkan savaşının sonrasında yorgun olan halkın , dirilip tekrar kendine gelişleri ve Çanakkale'de onlar için hazırlanmış koskocaman bir ordu karşısında kazandıkları zafer filmde olabildiğince gerçekçi bir şekilde gözler önüne serilmeye çalışılıyor.

Turgut Özakman ile tanışmayan var mıdır? Benim kalbimin en değerlisi Şu Çılgın Türkler'in  kıyemtli yazarı.Zaten işin içinde o olduğu için bir anda tüm dikkatimi bu filme verdim.
Ve bugün filmden ilk fragman geldi.En az Fetih:1453'de ki kadar içim kıpır kıpır.Anında her yerde fragmanı paylaşmaya başladım.Duymayan görmeyen kalmasın değil mi?

Vizyon Tarihi: 18 Ekim 2012 

Buyrun İlk Fragman

Filmin belli ki müzikleride etkileyici olacak ama kadrosunu da bir o kadar beğendim.

Şevket Çoruh
    Rol: Bigalı Mehmet Çavuş

    Barış Çakmak
    Rol: Binbaşı Ali

    İlker Kızmaz
    Rol: Mustafa Kemal Paşa

    Bülent Alkış
    Rol: Binbaşı Mahmut Sabri

    Serkan Ercan
    Rol: Yüzbaşı Mehmet Hilmi Şanlıtop

    Ufuk Bayraktar
    Rol: Seyit Onbaşı

    Emre Özcan
    Rol: Asteğmen Muharrem 

Görüldüğü üzere kadro tam lokum kıvamında. Ufuk,Şevket,Serkan ve İlker isimleri benim için oyunculuklar tamamdır ağa dedirtti. Yalnız kafamı kurcalayan kısım 6 ayda herşey bitti mi gibi haberlerin çıkması..
6 ay bana kısa bir süre gibi geldi. Birde Fetih filmini düşününce herhalde Fetih'in 3 sahnesi anca çekilmiştir o sürede.Fragmanını beğendim.Dilerim Turgut Özakman'ın kalemine değen bir yapım olur.
Yinede sonuç ne olursa olsun tek isteğim saçma sapan filmlerin değilde adam gibi filmlerin gişe yapması olduğu için iki kez gider iki kez para veririm.

Şimdi merakla Ekim'i bekliyorum.

Filmin Twitter ve Facebook Sayfaları >
http://www.facebook.com/Canakkale1915Filmi
 https://twitter.com/Canakkale__1915